top of page


Bir Sadrazamın Portresi: Mahmud Paşa’nın İktidar Oyunu
Veli Mahmud Paşa'nın kökenine dair genel kabul, onun Balkanlar’ın Boşnak veya Sırp kökenli devşirmelerinden biri olduğu yönündedir. Halil İnalcık’a göre, 15. yüzyıl Osmanlı bürokrasisinde Balkanlar’dan devşirilen çocukların, Osmanlı merkez teşkilatında yükselmeleri yaygın bir pratiktir ve Mahmud Paşa mezkur modelin tipik bir örneğidir.
4 gün önce8 dakikada okunur


Hakikat Arayışı: Kültürlerarası Mitler ve Felsefi Alegoriler
Tarih boyunca insanoğlu yalnızca yaşadığı anı değil, o anın ötesinde bir hakikati de kavramaya çalışmıştır. Zamanın akışıyla açıklanamayan olaylar, mekanın sınırlarını aşan anlatılar ve varlığı sırra karışmış figürler; kimi zaman kutsal metinlerde, kimi zaman halk arasında kuşaktan kuşağa aktarılan efsanelerde karşımıza çıkmıştır.
4 Ağu8 dakikada okunur


Bronz Çağı Çöküşü: Deniz Kavimleri ve Uygarlığın Sonu
Hitit başkenti Hattuşa’nın harabeye döndüğü, Ugarit gibi büyük şehirlerin yangın izleriyle kaplandığı bu dönem, yalnızca siyasal ve askeri merkezlerin çöküşüyle değil; aynı zamanda üretim ağlarının parçalanması, kültürel etkileşimin kesilmesi ve yazılı kültürün neredeyse tamamen kaybolmasıyla da tanımlanır. Geleneksel olarak “Bronz Çağı Çöküşü” olarak adlandırılan bu kırılma, Antik Yakın Doğu ve Ege dünyasında merkezi krallıkların ve saray ekonomilerinin ani biçimde ortadan k
29 Tem8 dakikada okunur


Unutkan Toplum, Cezasız Siyaset: Yangın Felaketlerinin Politik Arka Planı
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, yıllardır süregelen yangınlar karşısında gösterdiği refleksler, sorunu sistematik biçimde çözmeye yönelik bir iradenin varlığından çok, günü kurtarmaya dönük panik tepkilerini andırmaktadır. En somut örneklerden biri, 2021 yazında Türkiye’nin çeşitli bölgeleri yanarken ortaya çıkmıştı: Türk Hava Kurumu'nun (THK) elindeki yangın söndürme uçaklarının yıllardır hangarlarda çürümeye terk edildiği, uçakların gerekli bakım ve onarımlarının ya
27 Tem4 dakikada okunur


Ekmek, Sirk ve Sessizlik: Roma Halkını Nasıl Uyuttular ?
MÖ 1. yüzyıldan itibaren Roma'da siyasal alan ile toplumsal beklentiler arasındaki ilişki köklü bir dönüşüme uğramıştır. Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerinde yurttaş kimliği, yalnızca askeri ya da vergi yükümlülüğüyle değil, aynı zamanda kamusal tartışmalara katılım hakkıyla tanımlanmaktadır.
24 Tem4 dakikada okunur


Bir İmparatorluk Nostaljisi: Osmanlı’ya Duyulan Özlem Neden Bu Denli Güçlü ?
Osmanlı, tarihsel bir gerçeklikten ziyade bir duyguya dönüştüğünde, mesele artık yalnızca geçmişi anlamak değil; bugünü nasıl hayal ettiğimizle de ilgili hale gelir. Ülkemizde, yıkılışından bir yüzyıl sonra dahi Osmanlı’yı sevenlerin sayısı artmakta, hatta bu sevgi artık bir tür kimlik beyanına dönüşmektedir. Ancak sevilen şeyin ne olduğu sorusu çoğu zaman sorulmaz: Bir hanedan mı, bir fetih geleneği mi, yoksa adaletle özdeşleştirilmiş hayali bir düzen mi ?
21 Tem5 dakikada okunur