top of page


Clovis ve Merovenj Dünyası
Clovis ise, askeri kabiliyet ve siyasi sezgiyi ustalıkla harmanlayarak yeni bir hanedan düzeni kurmuştur. Merovenj hanedanı, onun açtığı hat üzerinden kalıcı bir yapıya dönüşecek ve Galya coğrafyasındaki dağınık güç merkezleri kısa sürede tek bir egemenlik odağı altında bütünleşecektir
3 gün önce9 dakikada okunur


Filozof Kral: Marcus Aurelius
Marcus Aurelius’un yönetim anlayışı, dönemin Roma siyasetinde nadir görülen bir derinlik taşır. Onun düşünsel altyapısı, salt entelektüel bir uğraş değil; devlet idaresinin temeline yerleşmiş bir dünya görüşüdür.
13 Kas8 dakikada okunur


Cumhuriyet’in 102. Yılı: Sarsılmaz Bir Mirasın Sessiz Nöbeti
Cumhuriyet, basitçe ifade etmemiz gerekirse, insanın iradesine duyulan güvenin siyasal ifadesidir. Bu bağlamda egemenliğin kişisel otoritelerden alınarak halka verilmesi, tarih boyunca yaşanmış en köklü dönüşümlerden biridir. Mezkur kavram, yönetimin kaynağını soy, unvan ya da kutsal meşruiyetlerde değil; insanın ortak aklında ve vicdanında arar.
29 Eki7 dakikada okunur


Uygarlığın Sonu: Roma Neden Çöktü ?
Dördüncü yüzyılın sonlarından itibaren Roma İmparatorluğu, kendi iç dinamiklerinin ağırlığı altında yavaş bir çözülme sürecine girmiştir. İdari sistemin genişliği, artık taşıdığı işlevi yerine getirecek kapasiteden uzaktadır. Diocletianus ve Konstantinus'un reformları, başlangıçta merkeziyetçi bir istikrar yaratsa da; zaman içerisinde bürokratik kademelerinin çoğalmasına neden olmuş ve bu da karar alma mekanizmalarını hantallaşmasına sebebiyet vermiştir.
28 Eki13 dakikada okunur


Kalbin Terazisi: Ölüler Kitabı
İnanç kavramı, insanlık tarihinin en eski düşünsel alanlarından biridir; ancak her dönemde aynı anlama gelmemiştir. İlkel toplumlarda inanç, çoğunlukla doğa güçleri karşısında duyulan korku ve bağlılık biçiminde tezahür ederken; zamanla bu bağlılık, ahlaki sorumluluk ve bilinçli seçim boyutuna evirilmiştir
23 Eki6 dakikada okunur


Zamanın Şehri: İstanbul
İstanbul, tarihin kendini görünür kılmak için seçtiği yerdir. Her çağ, bu topraklara kendi katmanını bırakmış ve şehir, yüzyıllar boyunca silinmeyen bir palimpsest misali anıları, kendi benliğinde biriktirmiştir. Bugün hâlâ bir sokakta yürürken adımlarınız Roma taşına, gölgeniz Bizans duvarına, sesiniz ise Osmanlı avlusuna dokunur.
19 Eki12 dakikada okunur


Robespierre: Erdemin Siyaseti ve Devrimin Çelişkisi
Fransız Devrimi, modern siyasal düşüncenin hem en büyük ideali hem de en derin trajedisidir. Bu trajedinin merkezinde yer alan Maximilien Robespierre ise, devrimi rejim değişiminin ötesinde, insan doğasının ve toplumsal ahlakın köklü dönüşümü olarak kavrayan az sayıda figürden biridir.
16 Eki5 dakikada okunur


Güneşin Gölgesinde: XIV. Louis ve Mutlakiyetin İnşası
17.yüzyıl Avrupa’sı, siyasal otoritenin teolojik temellerden koparak dünyevi düzlemde yeniden inşa edildiği bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Mezkur dönüşümün en çarpıcı örneği ise, Fransa Kralı XIV. Louis’nin yarattığı mutlakiyetçi düzendir. Louis’nin iktidarı, krallığın sınırlarını aşan simgesel bir sistem olarak işlemiş ve devlet, kralın iradesinde cisimleşen bir bütünlüğe dönüşmüştür
13 Eki9 dakikada okunur


Popülizmin Kutsal Söylemi: Dini Meşruiyetin Yeniden İnşası
21.yüzyılın siyasal manzarası, bir yandan küreselleşmenin yarattığı kırılmalarla sarsılırken diğer yandan “halkın sesi”ni temsil ettiğini iddia eden yeni lider tiplerinin yükselişine sahne olmuştur. Bu liderler, geleneksel popülizmin sınırlarını aşarak politik meşruiyeti ilahi bir temele oturtma eğilimi göstermektedir. Artık popülizm, seküler bir halk söyleminden ibaret değildir; kutsalın diliyle yoğrulmuş yeni bir ideolojik biçim olarak karşımıza çıkmaktadır.
8 Eki7 dakikada okunur


İmparatorlukların Çöküşü: Roma’dan Osmanlı’ya
İmparatorlukların tarih sahnesindeki varlığı, yalnızca askeri fetihlerin ve siyasal otoritenin gücüyle açıklanamaz. Roma’dan Osmanlı’ya uzanan örnekler, imparatorlukların yükseliş kadar çöküş süreçlerinin de karmaşık ve çok katmanlı dinamiklerle şekillendiğini göstermektedir. Bu süreçler, belirli bir anda patlak veren olaylarla sınırlı kalmamış ve uzun vadeli bir çözülmenin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
1 Eki4 dakikada okunur


Erdoğan’ın Meşruiyet Arayışı
Son günlerde uluslararası siyaset gündemini meşgul eden en dikkat çekici gelişmelerden biri kuşkusuz, Tom Barrack’ın Concordia zirvesinde yaptığı “Erdoğan’a istediği meşruiyeti vereceğiz” yönündeki açıklaması. Bu ifade, kimilerine göre diplomatik nezaket sınırlarını aşan ve doğrudan iktidarın temel dayanağına işaret eden bir ağırlık taşırken; kimilerine göre ise Erdoğan iktidarının toplum ve beynelmilel çevreler nezdinde kabul görmesiyle de ilgilidir.
26 Eyl4 dakikada okunur


Antik Dünyadan Günümüze Dek Yankılanan Ses: Stoacılık
"Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet, değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve bu ikisini birbirinden ayırmak için akıl ver ..."
Günümüz insanı; hızla akan zamanın, ekonomik kaygıların, sürekli değişkenlik gösteren iş hayatının ve dijital çağın getirdiği dikkat dağınıklığının içinde giderek daha fazla stres altında yaşamaktadır.
24 Eyl5 dakikada okunur


Kahve ve Kahvehane Kültürünün Tarihi: Osmanlı’dan Avrupa’ya Toplumsal Dönüşüm
Toplumların hafızasında kök salmış bir alışkanlık, gündelik hayatın ritmini belirleyen bir unsur ya da siyasal tartışmaların doğduğu mekanların simgesi olarak nitelendirebileceğimiz kahve, 16. yüzyılda Yemen’den Osmanlı coğrafyasına yayılmış ve kısa sürede İstanbul’un hanlarında, sokaklarında ve semtlerinde kahvehane adı verilen yeni sosyal mekanların oluşmasına sebebiyet vermiştir.
24 Eyl4 dakikada okunur


Haçlı Seferleri’nin Avrupa Toplum Yapısına Etkileri
11.yüzyılın sonlarından itibaren başlayan Haçlı Seferleri, Avrupa toplum yapısında önemli dönüşümlere yol açmış ve bu dönüşümün en belirgin şekilde hissedildiği alanlardan biri de kuşkusuz, feodal düzen olmuştur. Feodalite, Orta Çağ Avrupa’sında siyasi, ekonomik ve toplumsal ilişkileri belirleyen temel yapıyı ifade etmektedir.
18 Eyl7 dakikada okunur


Rekabetçi Otoriterlikten Tam Otoriterliğe Geçiş: Türkiye’nin Siyasal Dönüşümü
Türkiye'nin son 25 yıldır içinde bulunduğu sosyopolitik iklim, siyaset bilimi literatüründe “rekabetçi otoriterlik” kavramıyla...
8 Eyl5 dakikada okunur


Agrippa: Roma’nın Sessiz Kahramanı
Marcus Vipsanius Agrippa, MÖ 63 civarında, Roma'nın iç karışıklıklarla sarsıldığı bir dönemde dünyaya gelmiş ve Roma aristokrasisinin içinden gelen ancak tek başına kendi yetenekleriyle öne çıkan bir figür olarak tarihe geçmiştir.
4 Eyl6 dakikada okunur


Göç / Tarihsel Süreklilik ve Güncel Dinamikler
Göç, Avrupa tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır ve yalnızca modern bir olgu olarak görülmemelidir. Roma İmparatorluğu döneminde, Germen ve Hun kabilelerinin akınları, imparatorluğun etnik ve sosyal dokusunu dönüştürmüş, siyasi yapısını yeniden şekillendirmiştir.
31 Ağu6 dakikada okunur


Mezopotamya’da İmparatorluk Tasavvuru: Sargon’dan Hammurabi’ye
Mezopotamya, insanlık tarihinin en eski uygarlık merkezlerinden biri olarak yalnızca yazının, hukuk düzeninin ve şehirleşmenin doğduğu bir coğrafya değil; aynı zamanda siyasal düşüncenin en temel kavramlarından biri olan imparatorluk fikrinin de filizlendiği yer olmuştur. İlk Çağ’ın muhtelif bölgelerinde görülen siyasi örgütlenmeler ekseriyetle küçük ölçekli krallıklar ya da kabile birlikleriyle sınırlı kalırken, Mezopotamya’da farklı dil, etnisite ve kültürleri tek bir merke
27 Ağu6 dakikada okunur


Hz. Davut’un Tarihsel Portresi: Efsane ile Gerçek Arasında
Davut dönemine ilişkin bilgimiz, büyük ölçüde Eski Ahit’in Samuel ve Krallar kitaplarına dayanmaktadır. Ancak mezkur metinler, MÖ 10. yüzyılda yaşandığı kabul edilen olaylardan yüzyıllar sonra, Babil Sürgünü’nün ardından veya hemen öncesinde derlenmiştir.
25 Ağu4 dakikada okunur


Optimus Princeps: Roma İmparatoru Traianus
Marcus Ulpius Traianus tarih sahnesindeki yaygın adıyla Trajan— “Optimus Princeps” (En İyi Yurttaş / Hükümdar) unvanıyla Roma siyasi geleneğinde özel bir konuma sahiptir.
18 Ağu6 dakikada okunur


Bir Sadrazamın Portresi: Mahmud Paşa’nın İktidar Oyunu
Veli Mahmud Paşa'nın kökenine dair genel kabul, onun Balkanlar’ın Boşnak veya Sırp kökenli devşirmelerinden biri olduğu yönündedir. Halil İnalcık’a göre, 15. yüzyıl Osmanlı bürokrasisinde Balkanlar’dan devşirilen çocukların, Osmanlı merkez teşkilatında yükselmeleri yaygın bir pratiktir ve Mahmud Paşa mezkur modelin tipik bir örneğidir.
8 Ağu8 dakikada okunur


Hakikat Arayışı: Kültürlerarası Mitler ve Felsefi Alegoriler
Tarih boyunca insanoğlu yalnızca yaşadığı anı değil, o anın ötesinde bir hakikati de kavramaya çalışmıştır. Zamanın akışıyla açıklanamayan olaylar, mekanın sınırlarını aşan anlatılar ve varlığı sırra karışmış figürler; kimi zaman kutsal metinlerde, kimi zaman halk arasında kuşaktan kuşağa aktarılan efsanelerde karşımıza çıkmıştır.
4 Ağu8 dakikada okunur


Bronz Çağı Çöküşü: Deniz Kavimleri ve Uygarlığın Sonu
Hitit başkenti Hattuşa’nın harabeye döndüğü, Ugarit gibi büyük şehirlerin yangın izleriyle kaplandığı bu dönem, yalnızca siyasal ve askeri merkezlerin çöküşüyle değil; aynı zamanda üretim ağlarının parçalanması, kültürel etkileşimin kesilmesi ve yazılı kültürün neredeyse tamamen kaybolmasıyla da tanımlanır. Geleneksel olarak “Bronz Çağı Çöküşü” olarak adlandırılan bu kırılma, Antik Yakın Doğu ve Ege dünyasında merkezi krallıkların ve saray ekonomilerinin ani biçimde ortadan k
29 Tem8 dakikada okunur


Unutkan Toplum, Cezasız Siyaset: Yangın Felaketlerinin Politik Arka Planı
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, yıllardır süregelen yangınlar karşısında gösterdiği refleksler, sorunu sistematik biçimde çözmeye yönelik bir iradenin varlığından çok, günü kurtarmaya dönük panik tepkilerini andırmaktadır. En somut örneklerden biri, 2021 yazında Türkiye’nin çeşitli bölgeleri yanarken ortaya çıkmıştı: Türk Hava Kurumu'nun (THK) elindeki yangın söndürme uçaklarının yıllardır hangarlarda çürümeye terk edildiği, uçakların gerekli bakım ve onarımlarının ya
27 Tem4 dakikada okunur