top of page


17. Yüzyılda Bir Mesih Fenomeni: Sabetay Sevi
Sabetay Sevi'nin Mayıs 1665'te Gazze'de "tanrının elçisi" olduğunu ilan etmesi, dönemin konjonktüründe görece mukavemetini ve hareket kabiliyetini yitirmiş olan Yahudi cemaatinde infial yaratmaktan ziyade şaşkınlık ile karışık bir ilginin oluşmasına sebebiyet vermiştir.
15 Kas 20236 dakikada okunur


Tanakh: Eski Ahit’in Anlatısal Yolculuğu
Eski Ahit'in İbranicedeki karşılığı olan "Tanakh" kelimesi, Yahudi kutsal metinlerinin üç önemli cildinin isimlerinin baş harflerinden meydana gelir. "T" harfi, Musa'nın beş kitabı olan Torah'ı; "N" harfi ", Nevi'im'i yani "Peygamberler Kitabı"nı ve son olarak "K" harfi de Ketuvim'i yani "yazılar" kitabını temsil eder.
15 Kas 20233 dakikada okunur


Zamanın Ötesinde Bir Zihin: Galileo Galilei
Galileo, tüm zamanların en önemli bilim adamlarından biridir ve bir Katolik olmasına karşın çalışmaları; bilimsel araştırmaların dinden ayrılmasına ve bilimin, dünyayı açıklamakta kullanılan bir araç olarak skolastisizmin yerini almasına yardımcı olmuştur.
14 Kas 20234 dakikada okunur


Kumların Üzerine Yazılmış Bir Ağıt: Kerbela
Kerbela olayı, sahip olduğu trajik hüviyetiyle büyük bir dini hizipleşmenin de temelini oluşturmaktadır. Söz konusu elim hadisenin bugüne dek süren etkilerini doğru bir şekilde analiz etmek için ise, trajedinin cereyan ettiği ana dek yaşanan olaylar silsilesine bakmak gerekir.
3 Kas 20235 dakikada okunur


Tevhid'in Mimarı: Hz. İbrahim
Hz. İbrahim'in de İbrani klanına mensup Habiru önderlerinden biri olduğu tahmin edilmektedir. İbrahim'in öyküsü, gerçeğin ve efsanenin birbirine karıştığı yer olan kadim Ur kentinde başlar. Bilimsel çalışmalar MÖ 1900'e kadar (ki bu tarih aynı zamanda İbrahim'in yaşamış olabileceği döneme de çok yakındır) Ur'un, uygar ve gelişen bir metropol ve dönemin şartları göz önüne alındığında sakinlerine güvenlik ile "yüksek yaşam standartları" sunan bir kent olduğunu göstermektedir.
30 Eki 20235 dakikada okunur


Zerdüşt: Antik Dünyanın Peygamberi ve Mazdeizm’in Temelleri
İndo-İranlılar, Zerdüştçülük'ten önce, rahiplerin yönettiği çapraşık bir hayvan ve bitki kurban etme sistemi kullanarak bir dizi tanrıya tapınmaktadır. Doğanın öğelerine aşina ve yakın olan bu halk; suya, ateşe, gökyüzüne, aya ve rüzgara çeşitli ulvi anlamlar yüklemektedir. İlk zamanlarda göçebe olmalarından mütevellit inançları doğrultusunda herhangi bir kalıcı eser veyahut tapınak inşa etmemişlerdir ve bu konudaki bilgi ve tecrübe eksikliklerinden dolayı ilk tapınak örnekle
25 Eki 20236 dakikada okunur