Kiremit Parçasının Gücü: Atina Demokrasisinde Ostrakismos Uygulaması
- Umur Ozer
- 15 Eyl 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Tem

Yunanca "çanak çömlek mahkemesi" anlamına gelen Ostrakismos sözcüğü, MÖ 6. yüzyılın sonları ile MÖ 5. yüzyılın başları arasındaki dönemi kapsayan ve Atina iç siyasetinin durumunu özetleyen bir tabirdir. Meşhur Perikles'in dayısı olan Kleisthenes tarafından başlatılan bu uygulama, yurttaşların hemşerilerini 10 yıllığına sürgüne göndermesine izin vermesinin yanında, yine, Kleisthenes'in yeniden yapılandırdığı demokratik yönetim sistemini güçlendirmek üzere hayata geçirdiği reformların da bir parçasıdır. Bu düzenlemeye göre; meclis (sadece yetişkin erkek yurttaşlardan oluşmaktadır), yılda bir kez, yalnızca mezkur prosedürü uygulayıp uygulamayacağına karar vermek adına toplanacaktır. Eğer oylama Ostrakismos'un uygulanması lehinde sonuçlanırsa; iki ay sonra seçmenlerin, "pişmiş kırmızı topraktan testi veyahut tabak parçalarının (Ostraka; Ostrakismos bu kelimeden türemiştir) üzerine sürgüne göndermek istedikleri kişinin adını yazdıkları bir oylama daha yapılacaktır. Buna ek olarak; oylamanın gerçekleşmesi için katılımcı sayısı, asgari, 6000 kişi olarak belirlenmiş ve gitmesi lehine en fazla oy kullanılan kişi sürgüne gönderilirmiştir. Kararın ardından, sürgüne gidecek yurttaş 10 gün içerisinde Attika'yı terk etmek zorundadır ve bazı durumlar hariç (meclis tarafından çağırılması vb.) geri dönmesi kesinlikle yasaktır.
Ostrakismos, herhangi bir suç karşılığında verilen basit bir ceza değildir. Yine, sürgüne gönderilen kişiye mali bir yaptırım uygulanmamakta ve Atina'daki mallarını muhafaza etmesine izin verilmektedir. Sürgün edilen kişinin ailesi, arzu ettiği takdirde ve zorunlu yokluğu dışında, hiçbir resmi sonuç ile rahatsız edilmeden yurtlarında yaşamaya devam edebilmektedir. Yine de bu prosedür, uygulanan kişiye ve ailesine büyük bir külfet getirmektedir. Sürgün edilen kimse, ya ailesini de yurdundan ayırıp kendisiyle birlikte Atina topraklarının dışına götürmek ya da uzun süreli yokluğu sırasında herhangi bir yardıma ihtiyaç duyduklarında akrabalarına ve dostlarına bel bağlayarak arkasında bırakmak durumundadır. Bütün bu sebeplerden mütevellit Ostrakismos, sürgüne gönderilen adamın (daima erkek olurdu) karısı ve çocukları üzerinde acı verici kişisel ve duygusal kayıplara neden olmaktadır.
Peki Atinalılar neden Ostrakismos gibi ağır bir uygulamayı kabul etmişlerdir ? Bu sorunun cevabı, MÖ 6 yüzyılın ikinci yarısından itibaren yönetimi elinde bulunduran Peisistratos tiranlığında yatmaktadır; zira Atina halkı, Peisistratos idaresinde yaşadığı, özellikle tiranın son dönemlerinde iyice şiddetlenen baskı dönemini çok iyi hatırlamaktadır. Kleisthenes önderliğinde demokrasilerini kurarken, alışılmadık biçimde öne çıkan herhangi bir liderin kendisini tirana dönüştürmek için gereken desteği kazanması ihtimalini tamamen ortadan kaldırmaya karar veren Atinalılar, böyle birinin kent devletinden 10 yıllığına uzaklaştırılmasını yegane çözüm olarak görmüşlerdir. Bu sayede sürgüne gönderilen kişi, siyasetten uzunca bir süre uzak kalacak ve itibar kaybedecektir.
Amerika Birleşik Devletleri'nin kurucu babalarından ve aynı zamanda ikinci başkanı olan John Adams, bu siyasi saiki yani korkuyu, Atina'daki "sürgün" uygulamasının nedeni olarak kabul eder ve hatıratında konuya değin görüşlerini şu şekilde ifade eder: "halkın zafiyetinin ve devletin yürütme organını idare etmekteki yetersizliğinin veya yasama organının sahip olduğu yetkilerin dengesizliğinin bu kurum kadar samimi bir itirafı, tarihin hiçbir döneminde görülmemiştir."
Bu açık sözlü değerlendirme, Adams ve diğer kurucu babaların Atina'nın doğrudan demokrasisini yeni devletlerine model olarak kabul etmemelerinin ve cumhuriyetin kurulmasında ısrarcı olmalarının muhtelif nedenlerinden de biridir. Aynı zamanda, Ostrakismos, bireysel özgürlüğü korumak için yeterli anayasal güvencenin olmadığı bir demokraside görülmesi mümkün olan "çoğunluğun tiranlığı" kavramının bir tezahürü gibidir.
MÖ 490'da gerçekleşen ve Atina İmparatorluğu'nun temellerinin atıldığı meşhur Marathon Muharebesi'nden sonraki Ostrakismos uygulamasına ilişkin kanıtlar, sınırlı olmak ile beraber, muharebenin evveline tekabül eden dönemde herhangi bir yurttaşa sürgün cezasının uygulanmadığını göstermektedir. Aristoteles'in Atina siyasi tarihi üzerine yaptığı kısa araştırmasında (bkz: Atinalıların Devleti) belirttiği üzere Ostrakismos'un ilk muhataplarının sürülme nedeni, aslında bu insanların Atina'ya hükmeden tiranlar olmayı amaçlamalarından şüphelenilmesidir. Bu suçlama, söz konusu kişilerin Atina'nın ilk tiranı olan Peisistratos'un ailesiyle bağlantılı olmaları hasebiyle kenti, Yunan özgürlüğünü tehdit eden Pers kralının mahmisi olarak yönetmek adına onunla işbirliği yapmaya hazır oldukları imasını da taşımaktadır. Bilindiği üzere o dönemde Peisistratos'un oğlu eski tiran Hippias, Perslerin zaferinin kendisini tekrar Atina'nın tek hükümdarı kılacağı beklentisiyle, Marathon'a kadar Perslere eşlik etmiştir.
Kusurun insanın imzası olduğu kaidesi, pek tabii olarak, Ostrakismos'un uygulanmasında da zaman zaman kendini göstermiş ve söz konusu cezasının kime uygulanması gerektiğine dair yapılan bazı oylamalarda kimi yurttaşlar, sırf kişisel antipati ya da kıskançlıktan kaynaklanan çeşitli saiklerle de hareket etmişlerdir. Bu duruma en güzel örneği teşkil eden hadise ise, hem kişisel yaşamında hem de siyasette alışılmadık ölçüde adil olmasıyla bilinen ve Salamis Savaşı kahramanlarından Aristides'in 482'deki sürgünüdür. Anlatıya göre Aristides, o yılki Ostrakismos oylamasının yapılacağı yere doğru yürürken kendisine yaklaşan bir yurttaş elindeki çömlek parçasına bir isim yazması için ondan yardım istemiştir. Bu kişi okuryazar değildir ve bu durum o dönemde gayet normal olduğu gibi, yurttaşlığa ya da oy kullanmaya da engel teşkil etmemektedir. Velhasıl Aristides, adama çömlek parçasına hangi ismi yazacağını sorduğunda adam "Aristides" yanıtını vermiştir. Bu cevaba şaşıran Aristides, "Aristides sana sürgüne gönderilmeyi hak edecek ne yaptı ?" diye sorduğunda ise adam; "hiçbir şey yapmadı, yalnızca herkesin ona "Adil Aristides" deyip durmasından bıktım usandım" şeklinde cevap vermiştir (Plutarkhos/ Aristides).
Konuya dair daha fazla bilgi edinmek isteyenlere Aristoteles'ten Atinalıların Devleti, Plutarkhos'tan Aristides ve Thomas Martin'den Perikles adlı eserleri tavsiye ediyorum.
Comments