top of page


Kuzey’den Gelen Değişim: Gustavus Adolphus ve Modern Ordunun İnşası
17.yüzyıl Avrupa’sı, din savaşlarıyla şekillenmiş ve siyasal otoritelerin giderek merkezileştiği bir geçiş dönemine sahne olmuştur. Bu dönemde askeri organizasyon, salt bir savaş aracı olmanın ötesine geçerek devlet yapısının temel unsurlarından biri haline gelmiştir.
14 Tem5 dakikada okunur


Borgia Ailesi: İhtirasın Gölgesinde Güç ve İhanet
15.yüzyıl İtalya’sı, siyasi parçalanmışlığın ve dinsel yozlaşmanın iç içe geçtiği bir dönem olarak dikkat çekmektedir. Şehir devletlerinin kendi aralarında sürekli savaş halinde olduğu bu dönemde, Katolik Kilisesi yalnızca bir manevi otorite değil; aynı zamanda en güçlü siyasi aktörlerinden biri konumundadır. Papalık makamı, "Tanrı'nın yeryüzündeki temsilciliği" iddiasının ötesinde; servetin, iktidarın ve diplomatik nüfuzun merkezi haline gelmiştir. Bu karmaşık yapının en dik
2 Haz6 dakikada okunur


Fiyat Devrimi'nin Osmanlı İmparatorluğu ve Avrupa Üzerindeki Etkileri
Madeni paranın başlıca mübadele aracı olmasından itibaren altın ile gümüş ve bu ikisi arasındaki değer oranı beynelmilel ekonomiyi, bu suret
20 Mar4 dakikada okunur


1640 İngiliz Devrimi
İngiliz Devrimi'nin niteliği konusunda muhtelif görüşler söz konusu olsa da genel anlamda hareketin hüviyetini iki temel anlayış üzerinden yorumlamak mümkündür. Bunlardan ilki; mevzubahis değişimin püriten bir devrim yani dini farklılıklardan yol çıkılarak başlatılan bir hareket olduğunu savunurken, bir diğer görüş ise bunun sınıf temeline dayanan bir burjuva devrimi olduğunu iddia eder.
18 Oca 20245 dakikada okunur


Protestan Reformu ve Avrupa’nın Dönüşümü
16. yüzyılın başlarında genç bir üniversite öğrencisi Almanya'nın Erfurt kasabası civarındaki kırlarda yürümektedir. Bir fırtına çıkar ve şimşekler çakmaya başlar. O esnada bir yıldırım, genç adamı kıl payı ıskalayarak toprağa saplanır. Genç adam bu olayı, tanrıdan gelen ilahi bir işaret olarak addeder ve ona olan minnetini göstermek adına papaz olmaya karar verir.
16 Kas 20236 dakikada okunur


Katolik (Roma - Latin) - Ortodoks (Doğu - Yunan) Kiliseleri'nin Ayrımı
Bu söylemin akabinde Doğu Kilisesi'nin Batı Kilisesi'nden (Katolik (Roma - Latin) / Ortodoks (Doğu - Yunan) Kiliseleri'nin) ayrılması gerektiğine yönelik doğu kanadında düşünceler hasıl olmuş, papalığın Batı'daki etkisi ise gittikçe artmıştır; nihayetinde Doğu, Mihail Kirularios'un ortaya attığı mezhep ayrılığı (1054) fikri ile beraber papalığın yargılama yetkisini tanımaz hale gelmiştir.
8 May 20234 dakikada okunur